7 Mayıs 2008 Çarşamba

Saglıklı yaşam ve spor


Her birey farklıdır ve her birey için farklı öncelikler söz konusu olabilir. Bireyin yaşı, kondisyon düzeyi, sağlık durumu gibi çok çeşitli değişkenler egzersiz programının içeriğini etkilemektedir. Özellikle belli bir yaş üzerinde egzersiz yaparken veya egzersize yeni başlayanların dikkatli olması gerekir.

Ailesinde kalp hastalığı hikayesi bulunan, sigara içen, kolesterol, tansiyon, şeker problemi olan, fazla kilo veya stresli bir yaşam tarzı bulunan bireyler bu sayılanlardan biri veya bir kaçına sahipse muhakkak bir spor hekimi kontrolünden geçtikten sonra spora başlamalarında fayda bulunmaktadır. Günümüzde en sık gözlenen hastalıklar olan kalp-damar rahatsızlıkları (tüm ölüm nedenlerin %50’si) çok erken yaşlarda başlamakla beraber, özellikle erkekler için 35, kadınlar için 40 yaşından sonra önemli bir risk oluşturmaktadır. Özellikle egzersiz esnasında nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi şikayetleri olanların muhakkak bir check-up’ tan geçmesi gerekir.

Hangi Egzersiz, Ne Sıklıkta, Hangi Yoğunlukta ve Ne Kadar?


Egzersizin bahsettiğimiz hastalıklardan korunma, kondisyonun gelişimi ve kilo verilmesi gibi faydalarından yararlanılabilmesi için bilinçli yapılması gerekir. Büyük kas gruplarını kullanıldığı yürüyüş, bisiklet, jogging, koşu, yüzme, tenis gibi sportif aktiviteler sağlık için daha faydalı bulunur. İspatlamış herhangi bir sağlık problemi bulunmayan bireyler bu sporları ideal olarak her gün, ama haftada en az 3-4 gün yapmalıdırlar. Bu konudaki en iyi davranış egzersizin yemek yemek, dişleri fırçalamak gibi bir yaşam alışkanlığı halini almasıdır.
Egzersizin süresi en az yarım saat, ideal olarak 45 dakika sürmesi gereklidir ve efor süresince egzersiz herhangi bir kesintiye uğramamalıdır. Örneğin tempolu yürüyüşlerde 20 dakika kadar egzersize devam ettikten sonra bir 10 dakika soluklanma veya vitrin bakma gibi verilen aralar egzersizin etkinliğini sıfıra indirir. Çünkü vücudumuz egzersize başladıktan ortalama 20 dakika sonra enerji kaynağı olarak yağlar yanmaya başlar ve eğer egzersiz 30-45 dakika kesintisiz sürerse, egzersizden sonra bile 1 ila 4 saat yağlar yanmaya devam eder.
Egzersiz yapılırken dikkat edilmesi gereken en kritik nokta yapılan eforun şiddeti, yani yoğunluğudur. İdeal olarak spor hekiminizin size yaptığı ergospirometrik efor testi sonucu egzersiz nabzı belirlenebilir. Her birey için bu egzersiz nabzı değişir ve bu limitler aşılmamalıdır. Bir hekim tavsiyesi alma imkanı yok ise eforunuzun yoğunluğu; siz egzersiz yaparken ıslık çalmanızın veya yanınızdaki ile konuşmanızın mümkün olacağı bir egzersiz şiddetinde olması gerekir. Tabii egzersiz yoğunluğu çok hafifte olmamalıdır ve egzersiz esnasında tatlı şekilde bir ter atmanız gerekir.
Kaliteli ve üretken bir yaşam sürmek ve hastalıklardan korunmak için spora ideal olarak çocukluk yıllarında başlamak gerekir. Ancak spora başlamak için hiçbir zaman geç kalmış sayılmayız. 70 yaşında eklem sertliği ve kemik erimesi olan, hiç egzersiz yapmamış ev hanımlarına bile ilaç tedavisinin yanında tedavi olarak egzersiz yapılması önerilir.

1 yorum:

pozitifpr dedi ki...

Basın Bülteni

25.08.2009, İstanbul


WWW.BELBOYUN.ORG VE WWW.CANDANHUNDEMİR.COM SİTELERİ YAYINDA…

Beyin-Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Candan HUNDEMİR’in; uzmanlık alanı ile ilgili bilgi ve deneyimlerini kamuoyu ile paylaşmak ve ziyaretçilerinden gelen soruları yanıtlayacağı kişisel web sitesi yayına girdi.

Ziyaretçiler; “baş ağrıları, boyun ve bel ile ilgili sorunlar, sinir sıkışması, beyin ve omurilik tümörleri, beyin kanamaları, hidrosefali, doğumsal omurilik anomalileri ve trigeminal hastalıkları ile tedavi yöntemleri ve ameliyatlar” hakkında merak ettiklerini siteden bulabilecek ya da Opr. Dr. Candan Hundemir’e e-mail ile ulaşabilecekler.

Bilgi için: Börte ÇETİN – POZİTİF PR / Medya İlişkileri
Tel: (212) 274 94 08 – bortecetin@pozitifpr.com

Candan HUNDEMİR kimdir?
1969 yılında Antalya’da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini İzmir’de tamamladı. 1992 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. 1992-1994 yılları arasında Çankırı İli Ovacık İlçesi Pelitçik Köyü Sağlık Ocağı’nda zorunlu hizmet kapsamında pratisyen hekim olarak çalıştı.

1994-2001 yılları arasında Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde (Edirne) uzmanlık eğitimini tamamladı. Bu süre içerisinde gerek yurtiçi (1997-1998 yılları arasında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı’nda rotasyon başta olmak üzere, pek çok kongre ve sempozyum) ve gerekse de yurt dışında (EANS-Avrupa Nöroşirürji Topluluğu’nun Avrupa ülkelerinden sınırlı sayıda kursiyer kabul ettiği kurslarına, 4 yıl üst üste kabul edildi. 1998 yılında Portekiz; 1999 yılında İspanya; 2000 yılında Fransa; 2001 yılında Hollanda olmak üzere) eğitim alarak kendini geliştirdi.

2001-2004 yılları arasında Balıkesir SSK Hastanesi’nde ve 2004-2007 yılları arasında İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Uzman Hekim olarak görev yaptı. Uzman olduktan sonra da WFNS (Dünya Nöroşirürji Topluluğu) ve EANS’ın kurs ve toplantılarına (2003-Romanya, 2004-Fransa, 2007-Avusturya, 2008-Fransa, Hırvatistan ve ABD) davetli olarak katıldı. 2007 yılında kamu görevinden ayrıldı. Halen özel bir hastanede serbest Beyin-Sinir ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı olarak çalışmaktadır. Evli ve bir kız çocuk babasıdır.